Madencilik projelerinde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) ve izin alma süreçleri hem yerel hem de uluslararası çapta önemli yasal düzenlemelerle yönetilir. Bu süreçler, doğal kaynakların etkili ve sürdürülebilir kullanımını sağlamak ve çevresel zararı en aza indirmek için tasarlanmıştır.
Yatırımların hayata geçmesi için bir dizi izin alınması gerekir. Bu bağlamda madencilik faaliyetlerinin çevresel, sosyal ve ekonomik etkilerini değerlendirmek için bir ÇED raporu hazırlanmaktadır. Bu rapor, projenin potansiyel etkilerini, risk yönetimi stratejilerini ve etkileri azaltma yöntemlerini içermektedir. Projeye özgü çevresel verilerin toplanması bu aşamada gerçekleştirilmesi önemlidir. Her türlü çevresel bileşen dikkate alınarak hava kalitesi, su kalitesi, biyoçeşitlilik, toprak kalitesi, jeoteknik, hidrolojik ve hidrojeolojik değerlendirme, asit kaya drenajı, atık yönetimi ve sosyo-ekonomik koşullar olmak üzere bu sürece dahil edilmelidir. Toplanan verilerle projenin çevre üzerindeki olası etkileri analiz edilmektedir. Yapılan analizler neticesinde hem kısa hem de uzun vadeli etkiler ortaya konur ve etki azaltma önlemleri alınır. Proje hakkında kamuoyu bilgilendirilir ve yerel halkın görüşleri alınır. Bu süreç, projenin kabul edilebilirliğini artırmak ve yerel topluluklarla iş birliğini güçlendirmek için kritik öneme sahiptir.
Madencilik faaliyetine başlamadan önce projenin yerel ve uluslararası madencilik ve çevre mevzuatına uygun olduğunun gösterilmesi gerekmektedir. İzin veren otoriteler, projenin teknik yeterliliğini ve finansal sürdürülebilirliğini değerlendirirken, izinler genellikle belirli şartlar ve düzenli izleme koşulları altında verilir. İzinler belirli bir süre için verilir ve süresi dolduğunda yenilenmesi gerekir.
Çevresel Etki Değerlendirme ve Lisans Alma Süreçleri Çevresel ve sosyal etki değerlendirme ve izin alma süreçleri, madencilik projelerinin çevre üzerindeki etkisini en aza indirmek ve sürdürülebilir kaynak kullanımını teşvik etmek için hayati öneme sahiptir. Bu süreçlerin yönetilmesi, madencilik endüstrisinin çevresel sorumluluklarını yerine getirmesine ve sosyal kabul görürlüğünü artırmasına yardımcı olmaktadır. Bu süreçler aynı zamanda yatırım güvenliği ve projenin uzun vadeli başarısı için de kritik öneme sahiptir.
MİTTO Consultancy olarak, madencilik sektöründe faaliyet gösteren yatırımcılara, ruhsatlandırma sürecinin başlangıcından projenin kapatılmasına kadar tüm süreçlerde rehberlik ediyoruz. Özellikle çevresel ve sosyal etki değerlendirmesi süreçlerinde, projelerin çevresel uyumunu sağlamak ve sürdürülebilirlik ilkelerine bağlı kalmak bizim için birincil önceliktir. Madencilik projelerinin çevresel ve sosyal etkilerini değerlendirirken, aynı zamanda projenin ekonomik ve sosyal boyutlarını da göz önünde bulunduruyoruz. ÇED raporlarının hazırlanması ve izin süreçlerinin yürütülmesi konusunda uzman ekibimizle, yatırımcılarımıza A’dan Z’ye destek olmaktayız.
Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 116.sayısındadır.