Demir Export AŞ Erzurum iline bağlı, İspir ilçesinin yaklaşık 20 km kuzeyinde Ulutaş köyü ve yakın civarında bulunan ve 2012 yılının Mart Ayında Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından gerçekleştirilen 103. grup ihaleden alınan ruhsat sahasında 134 milyon dolarlık yatırım gerçekleştirecek.
2012 yılının Haziran ayından itibaren sahada çalışmalarını sürdüren şirket uluslararası standartlara uygun olarak sürdürdüğü çalışmalar sonucu NI 43-101 koduna uygun fizibilite raporunun tamamlandığını ve Koç Holding Yatırım Komitesinin onayı sonrası detay mühendislik çalışmalarının başladığı bilgisini verdi. Bu çalışmaların sonucunda Mart ayında 65 metrelik gövde yüksekliği ile işletmenin en önemli yapılarından biri olan atık barajının inşaatına başlamayı planlandığını aktaran şirket, yılda 850 bin ton cevher işleme kapasiteli flotasyon tesisinin ise 2022 yılının son çeyreğinde üretime geçmesini beklediğini belirtti. Ortalama %1 bakır ve %3,5 çinko içeriğine sahip 5,5 milyon ton cevheri 7 yıl boyunca işleyerek bakır ve çinko konsantreleri üretecek olan şirket ihraç edeceği bakır ve çinko konsantreleri ile ülkemizin döviz girdisine katkı sağlamayı hedefliyor.
Projenin Geçmişi
Ruhsatın üzerinde bulunduğu Doğu Pontit magmatik yayı üzerinde gelişmiş Ulutaş Cu-Mo cevherleşmesine yönelik ilk çalışma, 1971-1974 yılları arasında MTA ve Birleşmiş Milletler tarafından yapılmış, bu çalışmalarda, jeolojik, jeokimyasal ve jeofizik etütlerle birlikte 14 farklı lokasyonda toplam 3.050 m sondajlı aramalar gerçekleştirilmiştir. Etütler sonucunda, ruhsat sahasında saçınımlı ve ağsal tipte cevherleşme tespit edilmiş, MTA Türkiye Yer Altı Kaynakları 2009 – Ankara envanterine göre; %0,31 Cu ve %0,022 Mo tenörlü 73,6 milyon ton mümkün jeolojik kaynak belirlenmiş ve 1974 yılının koşullarında ekonomik olmadığı raporlanmıştır.
2012 yılının Haziran ayında sahada çalışmalara başlayan Demir Export AŞ, ilk olarak MTA tarafından yapılmış ve yüksek bakır molibden değerlerinin elde edildiği yerlere sondajlar planlamış ancak sahada yürütülen jeolojik ve jeokimyasal çalışmalar sonucunda porfiri sisteme komşu bir skarn cevherleşmesi varlığından şüphelenerek arama çalışmaları bu bölgeye yöneltilmiş ve kısa sürede cevherleşmenin varlığını kesinleştirmiştir. Bu gelişmeler ışığında yüksek tenörlü bakır ve çinko minerallerini içeren İspir skarn cevherleşmesi Demir Export’un öncelikli projesi olmuştur.
Sahada, 2012-2019 yılları arasında 5.000 m hidrojeolojik ve jeoteknik sondaj ile birlikte 277 lokasyonda 45.000 m arama sondajı gerçekleştirilmiştir. Akredite laboratuvarlarda tamamlanan 13 bin adet kimyasal analiz ile arama çalışmalarının değişik evrelerinde JORC koduna uygun 3 farklı kaynak raporu hazırlanmıştır. Takip eden tüm teknik çalışmalar uluslararası standartlarda yürütülmektedir. Bu kapsamda sahada sosyal ve çevresel çalışmalar da arama çalışmaları ile eş zamanlı olarak başlatılmıştır.
Sosyal çalışmalar kapsamında paydaş görüşmeleri yalnızca proje sahasında değil köy derneklerinin İstanbul şubelerini de kapsayacak şekilde geniş katılımlı yapılmaktadır.
Demir Export’un “sürdürülebilirlik amaçları” doğrultusunda 2017-2019 yıllarında ruhsat sahasının tamamını kapsayan “Tür Tespit Projesi” yürütülmüştür. Çalışmanın amacı ruhsat sahasının ekolojik hassasiyetlerini belirlemek ve madencilik faaliyetlerinden kaynaklı etkileri en aza indirmeye yönelik girişimleri geliştirmekti. Bu amaçla, 2017 ve 2018 yıllarında hedef türler belirlenmiş ve bu türlerin sahadaki varlıkları ayrıntılı şekilde uzmanlarca araştırılmıştır. İki yıllık çalışma sonucunda türlerin varlığını korumak amacıyla oluşturulan izleme çalışmalarına 2020 yılında başlanmış ve sahayı kullanma potansiyeli olan memeli hayvanları izlemek için 10 adet fotokapan yerleştirilmiştir. Ayrıca, yine sahayı kullanma olasılıkları yüksek olan üç kelebek türünün besin bitkisi olan korunga bitkisinin uzmanların belirlediği alanlara ekimine 2021 yılında başlanacaktır. Bu çalışmalara ek olarak Demir Export ve alt yüklenici firma çalışanlarının madencilik faaliyetleri süresince çevreye karşı azami özen göstermesi için alandaki biyolojik çeşitlilikle ilgili eğitimler planlanmış, Demir Export’a ait tüm çevre, İSG ve sosyal yönetim standartları sahada çalışacak alt yüklenicilerin de standartları haline getirilmiştir.
ÇED çalışmaları kapsamında 2014 yılında başlatılan çevresel veri toplama çalışmaları kesintisiz devam ettirilmiş, veri kalitesinin artırılması sağlanmıştır. Faaliyet başlamadan önceki doğal ortamı temsil eden bu referans veriler, faaliyet başladıktan sonra operasyondan kaynaklanan çevresel etkileri de ölçülebilir kılarak zamanında önlem alınmasını sağlayacaktır.
2016 yılında ÇED olumlu kararı alınan projede ocak alanının genişlemesi sebebiyle ÇED revizyonu yapılmaktadır. Bu süreçte ulusal ÇED ile birlikte sosyal etkinin de araştırıldığı uluslararası çevresel sosyal etki Değerlendirme çalışmaları da tamamlanacaktır.
Henüz sahada hiçbir madencilik faaliyeti yapılmamış olmasına rağmen, uluslararası en iyi uygulamalarda yapıldığı gibi projeye ait bir kapama planı oluşturulmuştur. Bu plan sürekli güncellenerek aşamalı rehabilitasyon sağlanacaktır.
Yerli üreticilerin desteklenmesi konusuna önem veren Demir Export, bu bağlamda son yıllarda madencilik sektörüne hizmet veren yerli firmalarla detay mühendislik, tesis ana ekipmanlarının tedariği, inşaat ve kurulum çalışmalarını sürdürmektedir. İklim ve topografya açısından ülkemizdeki en zorlu projelerden biri olan İspir Projesi’nin toplam yatırım tutarı 134 milyon dolardır.
Madencilik projeleri uzun ve zorlayıcı süreçleri, farklı disiplinleri içeren kapsamları ile çok boyutlu ve paydaşlı projelerdir. Bu bağlamda, Demir Export, İspir Bakır-Çinko Madeni Projesi’nin tüm süreçlerini uluslararası standartlarda yürüterek ülkemiz için iyi uygulama örneği teşkil edecek bir maden kurulumu gerçekleştirecektir.