Bilinen ilk jeoloji haritasının M.Ö. 1150 yılında Ipuy oğlu Amennakhte tarafından IV. Ramses’in firavun heykelleri inşa etmek için Doğu Sahra Çölü’nde bulunan Hammarat Vadisi’nde düzenlediği bir keşif çalışmasına ait olduğu düşünülmektedir. Günümüzden binlerce yıl öncesinde Arap-Nubye Kalkanı’na ait Prekambriyen yaşlı kayaların bir papirus üzerine betimlerken çevresinde bulunan madenler, yollar ve dağlar yer bulduru için eklenmişti. 18. modern jeoloji biliminin ortaya çıkışı ile birlikte jeoloji tanımlarının kullanıldığı haritaların sayısı da artmıştır. Yerkabuğunu kaplayan kayaçlar artık uydu görüntüleri, dron ölçümleri veya jeofizik ölçüm teknikleri ile kısmen tanımlanabilse de gelişen teknolojiye rağmen 18. yy’da jeoloji biliminin babası James Hutton’ın yaptığı gibi bir jeologun araziye çıkarak çekicini ve aklını kullanması sayesinde jeolojik unsurlar belirlenebilir.
Üniversite hayatına atılan her jeolog eğitimi boyunca çeşitli kayaç gruplarını, içerdiği mineral, doku, yapı ve katmanları arasında yer alan fosiller ile tanımlamayı öğrenecektir. Bu tanımlamalar ile jeoloji haritaları üretmeyi harita kamplarında ve stajlarında tatbik ederek kendini geliştirecek, fakat zorlu doğa şartlarında ekonomik bir maden yatağını keşfetme amacı ile çıktığı yolda okulda öğrendiklerine ek olarak tecrübeli üstatlarından öğrenmesi gerekenler olduğunu, jeoloji haritası yapmanın aynı zamanda tecrübe ile doğayı yorumlamaktan ibaret olduğunu anlayacaktır. Bahis konusu usta-çırak ilişkisi, aktif jeolojik çalışmaların yürütülmesi sırasında da devam edecektir.
Kromit cevheri aramacılığın en önemli adımı cevherin özelliklerinin, cevheri barındıran kayaların ve süreksizliklerin doğru ve hassasiyetle tanımlanması, kâğıda aktarılarak haritalanması hususudur. Bu noktada karşılaşılan en önemli zorluk ise kromit’e ev sahipliği yapan peridotitik birimlerin tanımlanması, ayırtlanması ve haritalanmasıdır. Dünit-harzburjit lineasyonlarının belirlenmesi, serpantinitleşme ve litolojilerin tanımlanması ile üretilebilecek jeoloji haritası için kullanılan ve yardımcı olan bilgiler aşağıda maddeler halinde sunulmuştur.
Yazının devamı Madencilik Türkiye Dergisi 94. sayı 94. sayfadadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.