Jeolojide multi-disipliner çalışmalar zorunlu bir ihtiyaç olmuş, hatta pek çok sektör çalışanını çoklu-uzmanlığa mecbur bırakmıştır. Bunların en başında gelen çalışmalardan biri de Türkiye’nin deprem bölgesinde olmasından kaynaklı aktif fayların meydana getirdiği büyük ve karmaşık deprem döngülerinin maden sahalarına etkileridir.
Aktif faylar, fay zonlarında yüklenen enerjinin birden ortaya çıkıp ani ve büyük yer hareketleri üretmesinin yanı sıra, yavaş, sünek ve kalıcı deformasyonlara sebep olan asismik kayma (krip) davranışları da üretir. Asismik kayma hareketleri, aynı fay zonu içerisinde büyük deprem döngülerinin bir parçası olduğundan, büyük depremlerin tetikleyicisi olabileceği gibi, fay zonuna ait enerjinin bir kısmını da paylaşabilir. Ancak yavaş ve sünek hareketin bir sonucu olarak, ana kaya üzerinden kalıcı deformasyonlar bırakabilir. Aktif fay zonlarına ait bu davranış, yer kabuğunda gerilim birikimine neden olur ve zamanla ve yavaş bir şekilde bu gerilimler serbest kalarak oldukça farklı sorunlara yol açabilir.
Asismik kayma, maden ocaklarında tünellerin ve galerilerin çökmesine, duvarların ve tavanın çatlaklarla deformasyona uğramasına neden olabilir. Bu sünek ve kalıcı deformasyonlar, maden ocaklarında yer altı boşluklarının genişlemesine veya daralmasına yol açabilir. Bu durum, maden ocaklarının yapısal bütünlüğünü tehlikeye atabilir ve stabilite sorunlarına yol açabilir.
Yazının tamamı Madencilik Türkiye Dergisi 112. sayı 122-124. sayfalardadır.
Yazının devamını buradan okuyabilirsiniz.