İş hayatına verdiğim ara; Covid, kızımın üniversite sınavının online eğitime denk gelmesiyle üzerimize çöken stres bulutları, sağlığa ve kızımın eğitimine odaklanmamla geçen 2 yıl demek benim için. Zorlayıcı bir dönem yani… Tüm bunlara, sınavın bu yıl çok zor olması da tuz biber ekti ama sonucunda dünyaya bir bilgisayar mühendisi kazandırma şansını yakaladık. Daha önceki yazılarımı okumuş olanlar tahmin ederler ki bu sınavı ben kazanmış, liseyi ben bitirmiş kadar oldum.
Sınav bitti, sonucu da güzel oldu, tam o sırada “zamanlama manidar” dedirten iş teklifi Grundfos’tan geldi. Bu tip mesajları alan ve okuyan biriyim, neyle karşılaşacağımı düşünmeden, şirket hakkında Danimarka kökenli 1 numaralı pompa üreticisi olduğu haricinde hiçbir şey bilmeden ve açıkçası araştırmadan kabul ettim zira bazen çok araştırınca önyargı ya da gerçek dışı beklentilere zerk edebiliyorsunuz kendinizi. İkisini de hayatımda istemediğim için “sürprizlere açığım” dedim.
Ne buldun derseniz, yakın ve yeniyi kucaklayan bir şirket kültürü ki bu yanılmadığımın birinci göstergesi oldu. Diğer çok önemli gösterge de daha ilk haftamda katılma fırsatı yakalayacağımı öğrendiğim; Mühendis/Mimar kadınlarla birlikte ev sahibi yapılacak olan “kariyer de yaparım kendime de bakarım “etkinliğiydi. Hangi şirkette çalışırsam çalışayım; hassas noktam cinsiyet çeşitliliği ve kadın kariyerine destek olan bir şirket yaklaşımıdır.
Öğrendim ki Grundfos sürdürülebilir ve karlı büyüme hedefine ulaşma yolunda, toplumdaki çeşitliliği yansıtan bir ekiple çalışmayı öncelikli tutuyor ve kadınları güçlendirmenin sürdürülebilir küresel gelişimin kritik bir aşaması olduğuna inanıyor. Kadınlar için cazip bir işveren olmayı, onları yetiştirip ve kariyer imkanları yaratarak şirket bünyesinde uzun yıllar tutabilmeyi, kendilerini keşfedebilecekleri bir iş ortamı sunmayı böylece de kendilerine güven oluşturup bu güveni sürdürmelerini ve geleceğin kadın liderlerine dönüşmelerine destek olmayı hedefliyor. Daha ne isterim.
Bu global vizyona bağlı olarak; bir parçası olduğum Grundfos Ticari Binalar Bölümü olarak “Kariyer de yaparım, kendime de bakarım” adlı etkinlikte mühendis/mimar kadınlarla birlikte; anlamlı ve bir o kadar da birbirinden farklı konuları içeren bir etkinliğe ev sahipliği yaptık. İş dünyasındaki zerafet ile ilgili de konuştuk ticari binalarda kullanılan pompalarla nasıl enerji tasarrufu sağladığımızı da anlattık. Çalışan kadının en önemli ikilemlerden olan “İş dünyası zarif ve alımlı kadından çok maskülen kadın mı ister” konusunda ünlü modacı Neslihan Yargıcı’nın deneyiminden faydalandık. Anlamlı, verimli ve şahane bir etkinlikti. Mutlaka devam ettireceğiz. Benim olduğum yerde zaten kadınlarla ilgili etkinliklerin olmaması mümkün değil. Buna vakit, emek ve bütçe ayrıldığını görmek beni nasıl mutlu etti anlatamam.
Hep aklınızda/aklımızda tutmamız gereken; kendine ve yeteneklerine güvenen bir kadın; dünyayı ve çevresindeki insanları yönlendirme, daha iyi hale getirme ve etrafına ilham verme gücüne sahiptir. Kadını bir lider olarak yetiştirip geliştirmenin anahtarı; kendilerine güven duymalarına ve bu güveni sürdürmelerine yardımcı olmaktır. İnanıyorum ki iş dünyası, kadınların güçlendirilmesine yatırım yapmanın faydalarını eninde sonunda fark edecek. Hepimizin hayatında; şirketlere, akademik kuruluşlara ve diğer organizasyonlara yeni ufuklar kazandıran birçok kadın var. Bu kadınlar, diğer kadınlara örnek ve ilham kaynağı olarak, neler yapabileceklerini ve kadınların gücünü çoktan gösterdi. Aynı fikirde miyiz?