Kadın denince çoğaltan, bereketlendiren, detaylandıran gelmeli insanın aklına. Çünkü
bir kadına ev verirsin yuva yapar, un verirsin ekmek yapar, çocuk yapar, ne verirsen çoğaltır, yaratılma amacı dünyadaki her şeyi çoğaltmak, bereketlendirmek ve güzelleştirmek üzerinedir. Biyolojisi bunun üzerine inşaa edilmiştir, yaradılışına aksi davranan ve bu hayati bilgiyi unutan kadın genellikle hep mutsuzdur.
Maden sektöründe bu özelliğe çok ihtiyaç vardır. Kadın istihdamı arttıkça yer altı zenginliklerimizin ülkemize katkısı bereketlenip daha görünür hale gelecektir. Bunu okuduğunuzda size anlamlı gelmeyebilir ama derinlik içerdiğini kalbinize sorduğunuzda anlayabilirsiniz. Konuya bilinç düzeyinde değil kalp hassasiyetinde yaklaşılmalıdır. Toprak
Ana metaforu rastgele söylenmiş değildir, toprağın madenden gelmesi tesadüf hiç değildir. Hepsi birbirine adeta DNA zinciri gibi bağlı olup, kadim bilgiler yüzyıllardır dile gelen sözcüklerde adeta şifre gibi bu bilgiyi saklamaktadır. Önemli olan hikayenin bütününü görebilecek anlayışın olmasıdır.
Bir kadın isterse neler yapabilir sorusuna kendi hikayem ile cevap vermek ve genç girişimci meslektaşlarımıza bir nebze olsun katkıda bulunmak isterim.
İTÜ Maden Fakültesi’nden mezun olduktan sonra cevher hazırlama bölümünde, rahmetli Güven Önal hocamın katkıları ile yüksek mühendis ünvanını alarak iş hayatına atıldım.
20 seneyi geride bıraktığım profesyonel iş hayatımda, metalik madenler üreten işletmelerde yatırım finansmanı başta olmak üzere maden zenginleştirme tesislerinin inşaat ve devreye alınma aşamasından, satış pazarlama aşamalarına kadar olan tüm süreçlerinde görev aldım. 2012 yılında üç mühendis ile hissedarı olduğumuz özel teşebbüsümüzü kurarak Bursa Yenişehir’de bir metalik maden ruhsatı sahibi oldum. 2019 yılında zenginleştirme tesisi kurulmasına ve bölgeye istidam sağlanmasına vesile olarak, halen Türkiye maden ihracatına katkıda bulunmaya devam etmekteyim. Ayrıca doğudaki yeraltı zenginliklerimizin
keşfedilmesi ve istihdam sağlanması amacı ile Van ilimizde 3 maden ruhsatı alarak proje geliştirilmesi ile ilgili çalışmalara başladım.
Bu coğrafyalarda vakit geçirdikçe ülkemizin doğusundaki maden potansiyelinin çok zengin olduğunu ve bölge insanının istihadam beklediğini görmekteyim. Eğitim ve fırsat eşitliğinin özellikle kadın ve çocuklara sağlanması adına buraların yatırıma muhtaç olduğu bilinci ile
hareket edilmelidir. Doğu bölgelerinde yetişmiş, dünya insanı olmuş iş insanlarının bölgeye yatırım yapmaları için teşvik mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Doğunun canlanması ve ekonomisinin büyümesi için bizim gibi batıda eğitim almış ve sektöründe uzmanlaşmış iş kadınlarına ihtiyaç vardır. Kısa sürede kalıcı dostuklar kurduğuma inandığım ve tüm ön yargılarımın değiştiği bu topraklarda maden sektörünün yıldız gibi parlayacağını
düşünüyorum. Bu yaşadığım güzel anları sosyal medyada ve TV kanalarında anlatmaya devam edeceğim.
Detaylar Madencilik Türkiye Dergisi’nin 125.sayısındadır.